İstanbul Beşiktaş Avukatı olarak, İş Hukuku Davaları uzmanlık alanlarımızdan yalnızca bir tanesidir. İş Hukuku Davaları dendiğinde genel anlamda işçi ve işveren arasında yaşanan ve işçinin alacakları ile alakalı hukuksal alanda anlaşmazlıklar ve uyuşmazlıklar akıllara düşmektedir. Fakat iş hukuku davaları yalnızca işçiyle işverenin arasında oluşan anlaşmazlıklardan kaynaklanmadığı gibi her zaman bir alacaklılık durumu söz konusu olması da zorunlu değildir.
Yazı İçeriği
İşçilik Alacakları:
İş akdi sözleşmesi ile beraber işçi ile işveren arasında 2 tarafa da sorumlulukların yüklendiği hukuksal ilişki yaratılmaktadır. İşçinin sorumluluğu işverenin kendisine verdiği işleri yapmaktır, işverenin sorumluluğu ise işçinin bu iş karşılığında hak ettiği ücretini ödemektir. Fakat iki tarafa da yüklenen sorumluluklar yalnızca bunlardan oluşmamaktadır. İstanbul Beşiktaş Avukatı olarak açıklamamız gerekirse; işveren iş hukukunda belirtildiği üzere işçinin bütün haklarını eksiksiz olarak karşılamakla yükümlüdür. İşçi ise işini tam, eksiksiz, gerekli dikkati göstererek, iyi olması için çabalayarak yapmakla yükümlüdür. Ayrıca işveren aleyhinde hiçbir girişimde bulunmamak vs. şeklinde yan yükümlülüklerde bulunmaktadır. İşçilik alacakları ile ilgili hukuksal anlaşmazlıkların (talep/ dava) çeşitlerini Feshe Bağlı İşçilik Alacakları ile Feshe Bağlı Olmayan İşçilik Alacakları olmak üzere 2 kısımda inceleyebiliriz.
1. Feshe Bağlı İşçilik Alacakları:
Feshe Bağlı İşçilik Alacakları, İş sözleşmesinin sonlanması sonucunda, diğer şartlarının da bulunması durumunda işçinin, İstanbul Beşiktaş Avukatı aracılığıyla talepte bulunabileceği işçilik alacaklarıdır. Burada ön şart ise iş anlaşmasının bitmiş olmasıdır. İş anlaşması sürerken işçinin bu alacaklarını talep etmek için dava açmaya hakkı yoktur. İhbar Tazminatı, Kıdem Tazminatı, Kötü Niyet Tazminatı, Yıllık İzin Ücreti gibi işçilik alacakları feshe bağlı işçilik alacaklarına girmektedir. Bu sebeple; örnek verecek olursak, iş anlaşması sonlanmamış ise işçi, İstanbul Beşiktaş Avukatı aracılığıyla ya da kendi başına kıdem tazminatı veya yıllık izin ücreti talep etmek adına bir dava açması durumunda iş sözleşmesi hala sürdürüldüğünden bahisle davası reddedilir.
2. Feshe Bağlı Olmayan İşçilik Alacakları:
Feshe Bağlı Olmayan İşçilik Alacakları, iş anlaşması sonlansın veya sonlanmasın, işçi hala iş akdi ile hizmet vermeye devam etse bile işverene karşı bu isteklerini dava açma yolu ile talep edebilir. Feshe Bağlı Olmayan İşçilik Alacaklarına örnek vermemiz gerekirse; Fazla Mesai (Çalışma) Ücreti Alacağı, İkramiye Alacağı, İşçilik Ücret Alacağı, Resmî tatillerde, Ulusal Bayram ve tatil günlerinde yapılan çalışmalar sebebiyle ücret alacağı, Hafta Tatili Ücreti vb. gibi ücretler feshe bağlı olmayan, işçiler tarafından işveren aleyhine iş anlaşması sürmekte iken açabilecekleri dava türleridir. Fakat her iş hukuku davasında mutlaka bir alacak talebi bulunması şart değildir. Bazen tespit davası açılmış da olabilir. Örneğin Hizmet Tespiti davalarında İstanbul Beşiktaş Avukatı olarak, belirli kurallar çerçevesinde işçinin çalışma sürelerinin tespitini ve tescilini isteriz. Ya da iş akdi feshinin geçersizliğinin tespiti edilmesi istenerek, işe iade isteği çevresinde dava açılabilir. İş Hukuku ile alakalı birçok dava çeşidi bulunur. Bu dava çeşitleri ve işçilerin hak ve alacakları ile alakalı internet sitemizde pek çok içeriğe ulaşabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi edinmek için bize mail atabilir, sitemizin blog bölümünden sizler için oluşturduğumuz içeriklere de ulaşabilirsiniz.
Leave A Comment