Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, yaşlılık veya hastalık gibi nedenlerle bakıma muhtaç olan bir kişinin, bir başkasından hayatının sonuna kadar bakılmasını sağlamak amacıyla yaptığı bir tür sözleşmedir. Bu sözleşmede, bakıma muhtaç olan kişi (bakım alacaklısı), karşılığında mal varlığından bir kısmını veya tamamını bakacak kişiye (bakım borçlusu) devreder.
Sözleşmenin Amacı
- Bakımın Güvence Altına Alınması: Yaşlılık veya hastalık durumunda, bakıma muhtaç kişinin yakınlarının her zaman bu görevi yerine getirebileceği garantisi yoktur. Bu sözleşme ile bakımın sürekliliği sağlanır.
- Mal Varlığının Korunması: Bakım alacaklısı, mal varlığını devrederek, mirasçıları tarafından gelecekte oluşabilecek ihtilafları önler ve bakımı karşılayacak bir kaynak oluşturur. Beşiktaş avukat için bizimle iletişime geçin.
Sözleşmenin Temel Özellikleri
- İvazlı Sözleşme: Her iki taraf da bir karşılık alır. Bakım alacaklısı bakımı, bakım borçlusu ise mal varlığını alır.
- Sürekli Sözleşme: Sözleşme, bakım alacaklısının hayatı boyunca devam eder.
- Şekil Şartı: Türk Borçlar Kanunu’na göre bu sözleşme, yazılı olarak yapılması ve bir noter huzurunda imzalanması gerekmektedir.
Sözleşmede Bulunması Gereken Hususlar
- Tarafların Kimlikleri: Bakım alacaklısı ve bakım borçlusunun kimlikleri açıkça belirtilmelidir.
- Bakımın Kapsamı: Bakımın neleri kapsayacağı (beslenme, barınma, sağlık hizmetleri vb.) detaylı bir şekilde belirtilmelidir.
- Mal Varlığının Devri: Devredilen mal varlığının türü, miktarı ve değeri kesin olarak belirtilmelidir.
- Sözleşmenin Feshi: Sözleşmenin hangi durumlarda feshedilebileceği belirtilmelidir.
Sözleşmenin Önemi ve Riskleri
Bu tür sözleşmeler, yaşlılık ve hastalık dönemlerinde önemli bir güvence sağlar. Ancak bazı riskler de taşımaktadır.
- Sözleşmenin İhlali: Bakım borçlusunun sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, bakım alacaklısı hukuki yollara başvurabilir.
- Mal Varlığının Kaybı: Bakım borçlusu, devraldığı mal varlığını kötüye kullanabilir veya satabilir.
- Miras Hukuku Sorunları: Bu sözleşmeler, miras hukuku açısından bazı sorunlara yol açabilir.
Önemli Not: Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, hukuki bir işlem olduğu için mutlaka bir avukata danışılmalıdır. Sözleşmenin içeriği, tarafların hak ve yükümlülükleri, olası riskler ve hukuki sonuçları avukat tarafından detaylı bir şekilde açıklanmalıdır.
Bu bilgilerin genel bir çerçeve sunduğunu unutmayın. Her durum farklılık gösterebilir ve sözleşmenin detayları, tarafların özel durumuna göre şekillenmelidir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi’nin Şekil Şartı
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, oldukça hassas ve hukuki sonuçları olan bir anlaşmadır. Bu nedenle, Türk Borçlar Kanunu’nda bu sözleşme için özel bir şekil şartı öngörülmüştür.
Şekil Şartı Nedir?
Bir sözleşmenin geçerli olabilmesi için kanunda belirtilen bazı şekil şartlarına uyulması gerekir. Bu şartlar, sözleşmenin nasıl yapılacağı, hangi evraklarla düzenleneceği gibi hususları kapsar.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İçin Şekil Şartı:
- Miras Sözleşmesi Şeklinde Olma: Bu sözleşme, mirasçı atanmasını içermese bile, mutlaka miras sözleşmesi şeklinde düzenlenmelidir. Yani, bir resmi vasiyetname gibi, resmi bir memur ve iki tanık huzurunda imzalanmalıdır.
- İstisna: Kanunda bir istisna bulunmaktadır. Eğer sözleşme, devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından, yetkili makamların belirlediği koşullara uygun olarak yapılmışsa, yazılı şekil yeterlidir. Yani, noter huzurunda düzenlenmesine gerek yoktur. Ancak bu durumda bile, sözleşmenin içeriği ve tarafların hak ve yükümlülükleri açıkça belirtilmelidir.
Neden Bu Kadar Önemli Bir Şekil Şartı Var?
- Sözleşmenin Ciddiyeti: Bu tür sözleşmeler, bir kişinin yaşamının sonuna kadar süreceği için oldukça önemlidir. Bu nedenle, sözleşmenin geçerliliği ve içeriği konusunda herhangi bir belirsizlik olmaması için resmi bir şekle bağlanması gerekmektedir.
- Tarafların Korunması: Hem bakım alacaklısı hem de bakım borçlusunun haklarının korunması için bu şekil şartı önemlidir.
- Kanıtlama Kolaylığı: Sözleşmenin resmi olarak düzenlenmesi, ileride oluşabilecek anlaşmazlıklarda kanıtlama işlemini kolaylaştırır.
Özetle:
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, genellikle miras sözleşmesi şeklinde düzenlenir. Bu, sözleşmenin resmi bir şekilde yapıldığını ve tarafların haklarının güvence altına alındığını gösterir. Ancak, belirli koşullar altında yazılı şekil yeterli olabilir.
Uyarı: Bu tür sözleşmeler oldukça karmaşık ve hukuki sonuçları olan işlemlerdir. Bu nedenle, bir sözleşme yapmadan önce mutlaka bir avukata danışmanız önemlidir. Avukat, sözleşmenin içeriğini size açıklayacak ve haklarınızı koruyacak en uygun şekilde düzenlenmesini sağlayacaktır.
Unutmayın: Bu bilgiler genel bir çerçeve sunmaktadır. Her durum farklılık gösterebilir ve sözleşmenin detayları, tarafların özel durumuna göre şekillenmelidir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi’nin Mirasçılara Geçmesi
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi oldukça özel bir hukuki yapıya sahip olduğu için, mirasçılara geçişi de bazı nüansları içerir.
Genel Olarak:
- Sözleşmenin Kişisel Niteliği: Bu tür sözleşmeler, genellikle tarafların kişisel durumlarına ve ihtiyaçlarına göre şekillendiği için kişisel bir nitelik taşır. Bu nedenle, sözleşmenin bir tarafı olan bakıma muhtaç kişinin ölümüyle birlikte sözleşme sona erer.
- Mal Varlığı: Sözleşme kapsamında devredilen mal varlığı ise, miras bırakanın diğer mal varlığı gibi mirasçılara intikal eder. Yani, bakım borçlusu olan kişi, devraldığı mal varlığı üzerinde tasarruf hakkına sahip olur.
Ancak İstisnalar Olabilir:
- Sözleşmedeki Özel Şartlar: Sözleşmede, bakıma muhtaç kişinin ölümü durumunda mal varlığının ne olacağına dair özel bir düzenleme yapılmış olabilir. Örneğin, bakım borçlusunun mal varlığını geri vermesi veya belirli bir süre daha bakıma devam etmesi gibi şartlar sözleşmeye eklenebilir.
- Yasal Düzenlemeler: Bazı durumlarda, yasal düzenlemeler sözleşmenin sona ermesi halinde mal varlığının nasıl değerlendirileceğine dair hükümler içerebilir.
Özetle:
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, genellikle bakıma muhtaç kişinin ölümüyle sona erer ve devredilen mal varlığı mirasçılara intikal eder. Ancak, sözleşmenin özel şartları veya yasal düzenlemeler bu durumu değiştirebilir.
Neden Bu Kadar Önemli Bir Konu?
- Mirasçılar İçin Beklentiler: Mirasçılar, miras bırakanın tüm mal varlığını devralacaklarını düşünebilirler. Ancak, ölünceye kadar bakma sözleşmesi nedeniyle bazı mal varlıklarının başka bir kişiye geçmiş olabileceğini bilmeleri gerekir.
- Bakım Borçlusu İçin Güvence: Bakım borçlusu, sözleşme sona erdiğinde devraldığı mal varlığı üzerinde tasarruf hakkına sahip olsa da, sözleşmedeki özel şartlara veya yasal düzenlemelere uymak zorundadır.
Önemli Not:
Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri oldukça karmaşık ve hukuki sonuçları olan işlemlerdir. Bu nedenle, bir sözleşme yapmadan önce mutlaka bir avukata danışmanız önemlidir. Avukat, sözleşmenin içeriğini size açıklayacak ve haklarınızı koruyacak en uygun şekilde düzenlenmesini sağlayacaktır.
Unutmayın: Bu bilgiler genel bir çerçeve sunmaktadır. Her durum farklılık gösterebilir ve sözleşmenin detayları, tarafların özel durumuna göre şekillenmelidir.
Daha fazla bilgi için bir avukata danışmanız tavsiye edilir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İle Alınan Ev Satılabilir mi?
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile edinilen bir evin satışı, sözleşmenin şartlarına ve Türk Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemelere göre değerlendirilmelidir.
Genel Olarak:
- Sözleşmenin Şartları: Sözleşmede, devredilen evin satışı konusunda herhangi bir kısıtlama veya şart belirtilmiş olabilir. Eğer sözleşmede evin satışı açıkça yasaklanmışsa, bakım borçlusu (ev sahibi) evi satamaz.
- Türk Borçlar Kanunu: Kanun, bu tür sözleşmelerde genel olarak tarafların özgür iradesine saygı gösterir. Ancak, bazı durumlarda yasal düzenlemeler, malın satışını sınırlandırabilir. Örneğin, evin satışı, bakım alacaklısının haklarını ihlal edecekse veya başka bir hukuki engel varsa, satış işlemi geçersiz olabilir.
Satışın Olumlu ve Olumsuz Yönleri:
- Olumlu Yönler:
- Borç Ödemesi: Satıştan elde edilen gelir, bakım borçlusunun sözleşme gereği yerine getirmek zorunda olduğu bakım yükümlülüklerini yerine getirmesine yardımcı olabilir.
- Yeni Bir Hayata Başlama: Satış, bakım borçlusunun maddi durumunu iyileştirerek yeni bir hayata başlamasına olanak tanıyabilir.
- Olumsuz Yönler:
- Sözleşmenin İhlali: Eğer sözleşmede satışın yasaklanması gibi bir şart varsa, satış sözleşmenin ihlali anlamına gelebilir. Bu durum, hukuki sonuçlar doğurabilir.
- Bakım Alacaklısının Mağduriyeti: Satış, bakım alacaklısının bakım hakkını olumsuz etkileyebilir. Özellikle evin satılması durumunda, bakım alacaklısının barınma ihtiyacı karşılanamayabilir.
Nelere Dikkat Edilmelidir?
- Sözleşmenin İncelenmesi: Sözleşmede, evin satışı konusunda herhangi bir düzenleme olup olmadığı dikkatlice incelenmelidir.
- Hukuki Danışmanlık: Satış işlemi öncesinde mutlaka bir avukata danışılmalıdır. Avukat, sözleşmenin hukuki durumunu değerlendirecek ve satış işleminin olası sonuçlarını açıklayacaktır.
- Bakım Alacaklısının Hakları: Satış işlemi, bakım alacaklısının haklarını ihlal etmemelidir.
- Alternatif Çözümler: Eğer satış yapmak zorunlu ise, bakım alacaklısının haklarını koruyacak alternatif çözümler aranmalıdır. Örneğin, satıştan elde edilen gelirle başka bir uygun konut alınabilir veya bakım alacaklısına nakdi tazminat ödenebilir.
Özetle:
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile alınan bir evin satışı, sözleşmenin şartlarına, Türk Borçlar Kanunu’na ve tarafların haklarına göre değerlendirilmelidir. Satış işlemi öncesinde mutlaka bir avukata danışılmalıdır.
Unutmayın: Bu bilgiler genel bir çerçeve sunmaktadır. Her durum farklılık gösterebilir ve sözleşmenin detayları, tarafların özel durumuna göre şekillenmelidir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Kimler Yapabilir?
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, yaşlılık, hastalık veya engellilik gibi nedenlerle sürekli bakıma muhtaç olan bir kişinin, bir başkasından hayatının sonuna kadar bakılmasını sağlamak amacıyla yaptığı bir tür sözleşmedir. Bu sözleşmeyi yapabilmek için belirli şartlar aranır.
Sözleşmeyi Yapabilecek Kişiler
- Bakım Alacaklısı:
- Bakıma muhtaç olan, yani sözleşme gereği bakılacak kişi.
- Ergin ve Kısıtlı Olmaması: Sözleşmeyi yapacak akli kapasitede olması, yani ergin ve kısıtlı olmaması gerekmektedir.
- İrade Serbestliği: Kendi iradesiyle sözleşmeyi yapıyor olması gerekir.
- Bakım Borçlusu:
- Bakım alacaklısına bakma yükümlülüğünü üstlenen kişi.
- Ergin ve Kısıtlı Olmaması: Bakım alacaklısı gibi ergin ve kısıtlı olmaması gerekmektedir.
- Maddi Gücü: Bakım yükümlülüğünü yerine getirebilecek maddi güce sahip olması beklenir.
Sözleşmenin Geçerliliği İçin Diğer Şartlar
- Şekil Şartı: Bu sözleşme, miras sözleşmesi şeklinde düzenlenmelidir. Yani, bir noter huzurunda iki tanıkla birlikte imzalanmalıdır.
- İçerik Şartı: Sözleşmede tarafların kimlikleri, bakımın kapsamı, mal varlığının devri gibi hususlar açıkça belirtilmelidir.
- Hukuka Uygunluk: Sözleşme, kanunlara ve ahlaka aykırı olmamalıdır.
Özel Durumlar
- Vesayet Altındaki Kişiler: Vesayet altındaki kişilerin bu tür sözleşme yapması için sulh hakiminin ve asliye mahkemesinin izin vermesi gerekmektedir.
- Üçüncü Kişi Yararına Sözleşme: Taraflar sözleşmede bir üçüncü kişinin bakım alacaklısı olmasını kararlaştırabilirler. Bu durumda üçüncü kişi yararına sözleşmenin varlığı söz konusu olacaktır.
Önemli Notlar
- Hukuki Danışmanlık: Bu tür sözleşmeler oldukça önemli hukuki sonuçlar doğurduğu için, bir avukata danışarak yapılması tavsiye edilir.
- Sözleşmenin İptali: Sözleşme, belirli hallerde mahkeme kararıyla iptal edilebilir.
- Miras Hukuku İlişkisi: Bu sözleşme, miras hukuku ile de yakından ilgilidir.
Özetle, ölünceye kadar bakma sözleşmesi, tarafların belirli şartları taşıması ve sözleşmenin şekil ve içerik şartlarına uygun olması halinde geçerli olacaktır. Bu nedenle, sözleşme yapmadan önce mutlaka bir uzmana danışılması önemlidir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Bakım Borçlusu Kimdir?
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde, bakım borçlusu, bakıma muhtaç olan kişiye (bakım alacaklısı) hayatının sonuna kadar bakma yükümlülüğünü üstlenen kişidir. Bu kişi, karşılığında genellikle bakım alacaklısının bir mal varlığını veya bir takım hakları devralır.
Bakım borçlusu olmak için yasal bir engel bulunmamakla birlikte, genellikle bakım alacaklısına yakın akrabalar veya bu görevi üstlenmeye gönüllü olan kişiler bu rolü üstlenirler.
Bakım Borçlusunun Yükümlülükleri
Bir bakım borçlusunun temel yükümlülükleri şunları içerir:
- Bakımın sağlanması: Bakım alacaklısının fiziksel, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak.
- Sağlık hizmetlerinin sağlanması: Gerektiğinde sağlık kuruluşlarına başvurmak ve gerekli tıbbi bakımı sağlamak.
- Beslenme ve barınma: Bakım alacaklısının beslenme ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak.
- Kişisel bakım: Bakım alacaklısının kişisel temizliği ve bakımıyla ilgilenmek.
- Sözleşmede belirtilen diğer yükümlülükler: Sözleşmede belirtilen diğer tüm yükümlülükleri yerine getirmek.
Bakım Borçlusunun Hakları
- Devralınan mal varlığı üzerinde tasarruf: Genellikle bakım borçlusu, sözleşme kapsamında devraldığı mal varlığı üzerinde tasarruf hakkına sahiptir. Ancak bu hak, sözleşmede belirtilen sınırlamalara tabi olabilir.
- Bakım alacaklısından talepte bulunma: Bakım borçlusu, sözleşme gereği yerine getirdiği hizmetler karşılığında bakım alacaklısından bir takım taleplerde bulunabilir.