Suça Teşebbüs Failler bir neticeyi gerçekleştirmek, suçu tamamlamak amacıyla hareket eder. Ancak bazı durumlarda bu amaçlarına ulaşamazlar. Burada ele alınması gereken sorun, neticeyi gerçekleştirmek amacıyla bazı davranışlar yapan failin, bu neticenin gerçekleşmemesi durumunda sorumluluğunun ne olacağının belirlenmesidir. Başlanılan ancak elde olmayan sebeplerle tamamlanamayan suçlara teşebbüs halinde kalmış suçlar denilmektedir. Bir olayda suçtan söz edebilmek için öncelikle failin suç işleme kastının bulunması, bunun kast ile icra hareketlerine başlaması ve icra hareketlerini tamamlayıp sonuca ulaşması gerekmektedir. Teşebbüsten bahsedebilmemiz için failin suç işlemek amacıyla başladığı icra hareketlerini tamamlayamaması gerekmektedir. Yani teşebbüs, icra hareketleri ile tamamlanma arasında söz konusu olmaktadır.

Suça teşebbüs Türk Ceza Kanunun 35.maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca suça teşebbüsün meydana gelmesinde iki türlü seçenek bulunmaktadır. Bunlar,

  1. Fail, icra hareketlerine başlamış ancak bu hareketleri tamamlayamamış ise suça teşebbüs meydana gelmektedir. Örneğin, fail ateşli silah ateş edecekken 3.kişilerin müdahaleleri sonucu buna engel olunmasıdır.
  2. Fail, icra hareketlerine başlamış ve tamamlamış olmasına rağmen istediği neticenin iradesi dışında gerçekleşen sebepler sonucunda olmaması durumunda suça teşebbüs meydana gelmektedir. Örneğin, fail mağdura 1-2 el ateş etmiş ancak yaralanan mağdur tedavi sonucunda iyileşmiştir.

Suça Teşebbüsün Şartları

1.Suçun Kasten İşlenen Suçlardan Olması

Türk Ceza Kanunun 35.maddesini incelediğimizde ’’ Kişi, işlemeyi kastettiği’’ bir suça teşebbüs ederse denilmektedir. Suça teşebbüs aşamasında kalan suç, irade bakımından tamamlanmış suç ile aynıdır. Tamamlanmış suç hangi kast ile işleniyorsa teşebbüs aşamasında kalan suç da aynı kastla işlenmelidir. Eğer failde böyle bir kast yoksa ceza da verilemez.

2.Elverişli Hareket

Türk Ceza Kanunun 35.maddesinde kişi, işlemeyi kastettiği bir suçun icra hareketlerine elverişli hareketlerle başlamak zorundadır. Elverişliliğin belirlenmesi konusunda objektif ve sübjektif olmak üzere iki görüş bulunmaktadır.

Objektif görüşe göre, somut olaydan ve failin becerikliliğinden ayrı olarak, objektif bir değerlendirme yapılmaktadır. Örneğin adam öldürme suçunda araç olarak kullanılan silah dolu ve arızasız ize fail acemi bile olsa elverişlidir. Buna göre failin olayda silahı kullanıp kullanamadığı önemli arz etmemektedir. Suçta araç olarak kullanılan silah objektif olarak yeterli ise, elverişlidir.

Sübjektif görüşe elverişlilik faile göre, sübjektif değerlendirme ile tespit edilebilir. Suçta araç olarak kullanılacak silah objektif olarak elverişli olsa bile, fail eğer acemi ve silahın nasıl kullanılacağını bilmiyorsa, suçta araç olarak kullanılan silah adam öldürme suçu açısından elverişli bir araç değildir.

3.İcra Hareketlerine Başlanmış Olması

Türk Ceza Kanunun 35.madddesinde ‘’Kişi,.. icraya başlayıp da’’ ifadelerine yer verilmiştir. Kanunda açıkça icra hareketlerinden bahsedilmesi dolayısıyla, hazırlık hareketlerinin cezalandırılmayacaktır. Suç tipinde belirtilen bir hareket yapılıyorsa, icra hareketlerine başlanmıştır. Gene, bu hareketlerle bağlantı içinde bulunan diğer hareketlerinde icra hareketleri olarak kabulü gerekir.

4.Suçun Tamamlanmamasının Failin Elinde Olmayan Sebeplerle Engellenmesi

Suçun tamamlanmamasının, failin iradesi dışındaki sebeplerden kaynaklanması gerekmektedir. Suçun tamamlanmaması, failin iradesine bağlı sebeplerden kaynaklanıyorsa gönüllü vazgeçme söz konusu olacaktır.

Suça Teşebbüsün Cezalandırılması

Suça teşebbüs hükümleri olmasaydı bir fiil ancak tamamlanmış olması halinde cezalandırılabilecekti. Fakat bu hükümler doğrultusunda, bir fiil tamamlanmasa teşebbüs halinde kalsa bile cezalandırılabilmektedir.

Türk Ceza Kanunun 35.maddesindeki düzenlemeye göre fiil için elverişli hareketlerle icra hareketlerine başlayıp iradesi dışında gerçekleşen nedenlerle işlemeyi kast ettiği suçu tamamlayamayan fail hakkında cezanın indirilebileceği düzenlenmiştir. Bu ölçüt, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığıdır.

Suça Teşebbüse Elverişli Olmayan Suçlar

1.Cezalandırmak için kastın aranmadığı suçlar

Türk Ceza Kanunun 35.maddesinde ‘’kişi, işlemeyi kastettiği’’ ifadeleri kullanıldığından, taksirli suçlarda teşebbüsten söz edilemez.

Netice sebebiyle ağırlaşmış suçlarda da gerçekleşmiş netice failce kastedilmiş netice olmadığından teşebbüsten söz edilemez.

2.Suç Tiplerinin Yapısı Gereği Suça Teşebbüs

Örneğin hakaret ve tehdit gibi sırf hareket suçlarında suça teşebbüs mümkün değildir. Çünkü neticenin gerçekleşmesi ile hareket arasında herhangi bir zaman aralığı bulunmamaktadır.

Gene ihmali suçlarda suça teşebbüs aşamasından söz etmek mümkün değildir.

Bu yazımızda Türk Ceza Hukuku kapsamında İstanbul Ceza Avukatı ve İstanbul Ağır Ceza Avukatı bulunduran büromuz ekibi tarafından suça teşebbüs ve teşebbüse elverişli olmayan suçlar hakkında genel bilgilendirmeler yapılmıştır. Ancak suça teşebbüs ve teşebbüse elverişli olmayan suçlar ile ilgili detaylı bilgi ve hukuki destek almak için İstanbul Beşiktaş ilçesinde bulunan  Ceza Hukuku ve Ağır Ceza Hukuku alanında uzman Beşiktaş Ceza Avukatı ve Beşiktaş Ağır Ceza Avukatı yer alan ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.