Evlenme, nişanlıların evlilik birliğini meydana getirmelerini sağlayan bir hukuki işlemdir. Evlenen kadının ve erkeğin süreklilik arz eden bir hayat ortaklığı kurmak üzere kanunun aradığı şartların mevcut olması durumunda gerçekleşmektedir. Bugün Türk hukukunda yaygın görüşe göre evlenme, evlilik birliğinin temelini oluşturan sözleşmedir. Evlenme, tarafların karşılıklı olarak uygun irade beyanları ile ortaya çıkmaktadır. Bu irade beyanlarının resmi memur önünde açıklanması, evlenmenin hukuki niteliğini değiştirmez. Şekle tabi bir hukuki işlem olan evlenme, iki tanık ve evlendirme memuru önünde gerçekleşir.

TMK’nun m. 142 uyarınca evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur. Memur, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklar. Şu halde kanun gereği evlenme, taraflar iradelerini açıkladıkları anda tamamlanmaktadır. Memurun görevi sadece evlenmenin tarafların rızaları ile yapılmış olduğunu açıklamaktan ibarettir. Memurun beyanı, sadece açıklayıcı bir anlam taşır; kurucu nitelikte değildir.

EVLENMEK İÇİN ARANAN ŞARTLAR:

Aile hukuku sözleşmesi olarak evlenme akdinin yapılabilmesi için kanun aradığı bazı maddi ve şekli şartları bulunmaktadır.

Maddi şartlardan kasıt evlenme ehliyetinin olması ve evlenme engellerinin bulunmamasıdır.

Şekli şartlarından kasıt ise evlenmenin törene tabi bir işlem olarak başvuru aşamasını takiben evlendirme memuru karşısında bireylerin evlenmeye yönelik irade beyanlarını açıklamaları ve diğer şekil şartları anlaşılmaktadır.

Evlilik birliği önemi nedeniyle yasa, evlenmek isteyenlerde bir takım şartların bulunmasını emretmiştirEvlenme ehliyetine sahip olabilmek için şu niteliklere sahip olmak gerekir:

  • 17 yaşını doldurmuş kişilerin irade beyanları tek başına yeterli kabul edilmemektedir. Anne ve babasının da rızası aranmaktadır. Haklı bir gerekçe varsa ise hakim de evlenmek için izin verebilir.
  • 18 yaşını doldurmuş bireylerin irade beyanları yeterlidir. 18 yaşını dolduran bireylerin anne veya babasından izin almasına gerek yoktur.
  • Nadirde olsa olağanüstü durumlarda 16 yaşını doldurmuş kişilerin evlenmesine hakim izin verebilir.
  • Kişilerin ayırt etme gücüne sahip olmaları gerekmektedir.
  • Akıl hastalarının evlenebilmeleri için resmi sağlık kuruluşlarından evlenmelerine bir engel bulunmadığına ilişkin rapor almaları gerekmektedir.
  • Evlenmenin sadece karşı cinsler arasında yapılabileceği kabul edilmektedir.

EVLENMEYE ENGEL OLAN DURUMLAR

Aşağıda sayılan hallerin varlığı durumunda evlenme gerçekleştirilememektedir.

  • 17 yaşını doldurmamış ve evlenmesi için hakimin iznini gerektirebilecek önemli bir nedeni olmayanlar evlenemez.
  • 17 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını doldurmamış olup kanuni temsilcisinin evlenmesine izin vermediği kişiler evlenemez.
  • Kısıtlılık altında olup kanuni temsilcisinin izin vermediği kişiler evlene
  • Annenin veya babanın kendi çocuğu veya torunları ile evlenmesi yasaktır.
  • Amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenlerin birbirleri ile evlenmesi kanuni olarak mümkün değildir.
  • Kadın veya erkeğin evliliklerinin sona ermesinden sonra eski eşin çocukları, anne veya babası, büyükanne veya büyükbabası ile evlenilemez.
  • Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin çocukları, torunları, anne, baba, büyükanne, büyükbaba ve eşi arasında evlenme yasağı söz konusudur.
  • Halen evli olanların bir başkası ile evlilik yapması mümkün değildir.
  • Evliliği sona eren bir kadının, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz (300) gün geçmeden bir başkası ile evlenmesi yasaktır. Bu süreye İDDET süresi denmektedir. Ancak önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması halinde hakim kararı ile bekleme suresinin kaldırılması mümkündür. Kadının gebe olması durumunda ise doğumla birlikte evlenme yasağı biter. Ayrıca evliliği sona eren eşlerin yeniden birbirleriyle evlenmek istemeleri durumunda da hakim kararıyla bekleme suresinin kaldırılması mümkündür.
  • Çok uzun suredir kendisinden haber alınamayan ve gaipliğine karar verilen kişinin eşi mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden evlenemez.
  • Akıl hastası olanlar ile evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunduğu resmi sağlık kurulu raporu ile anlaşılan kimseler evlenemezler.

Bu yazımızda Türk Medeni Hukuku kapsamında İstanbul Boşanma Avukatı bulunduran büromuz ekibi tarafından terk nedeniyle boşanma davası kapsamında genel bilgilendirmeler yapılmıştır. İstanbul, Türkiye’nin en kalabalık şehri olup boşanma davalarının da en yoğun olduğu şehirlerin başında gelmektedir. Bizlerde İstanbul boşanma avukatı olarak terk nedeniyle boşanma davalarıyla sık sık karşılaşmaktayız. Beşiktaş boşanma avukatı, şişli boşanma avukatı, Mecidiyeköy boşanma avukatı, Kadıköy boşanma avukatı, Sarıyer boşanma avukatı olarak faaliyet gösteren uzman avukatlarımızdan merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.