İşçinin Sır Saklama Borcu ve Rekabet Etmeme Yükümlülüğü İşçinin sır saklama borcu, işçinin işverene ait işe veya işletmeye ilişkin olup saklanması zorunlu bilgileri üçüncü kişilere açıklamama yükümlülüğünü içerir. İşçinin sır saklama borcu iş ilişkisinin devamı süresince ve iş ilişkisi sona erdikten sonra devam eden bir yükümlülüktür.

Sır Saklama borcunun konusunu iş sırrı kavramı oluşturmaktadır. İş sırrı; iş ve iş yeri ile ilgili olan, üçüncü kişiler tarafından bilinmeyen, aleniyet kazanmamış, sadece iş yerinde çalışan kişiler tarafından bilinen, işverenin başka kişiler tarafından bilinmesini istemediği, bu bilgilerin saklı kalmasında işverenin haklı bir menfaatinin bulunduğu her türlü bilgidir. İşçinin sır saklama yükümlülüğü TBK 396. Maddede düzenlenmiş olup bu kapsamda işbu yükümlülüğün sınırlarının tespitinde ölçülülük ilkesi dikkate alınmaktadır.

İşçinin rekabet yasağı ise, iş sözleşmesinin sona ermesiyle başlayacaktır. Nitekim işçinin hizmet ilişkisi içerisindeki sadakat yükümlülüğü, hizmet ilişkisinin bitimi ile birlikte rekabet yasağına dönüşür.

İşçinin iş görme, itaat ve diğer sadakat borçları iş sözleşmesinden doğrudan kaynaklanan borçlardır ve ayrıca kararlaştırılmasına gerek yoktur. Buna karşılık rekabet etmeme borcu ise bir iş sözleşmesinde veya bir rekabet yasağı sözleşmesinde tarafların ayrıca kararlaştırmaları halinde söz konusu olacaktır.

Rekabet yasağı sözleşmesi, işçinin iş sözleşmesi devam ederken işverenin müşterilerini tanıması ya da iş sırlarını öğrenmesi sebebiyle, iş ilişkisi sona erdikten sonra belirli bir faaliyet alanında, belirli bir coğrafi bölgede ve belirli bir zaman dilimi içinde işverenle rekabet teşkil edecek herhangi bir faaliyette bulunmaması ve bu suretle işverenin haklı menfaatlerinin korunması amacıyla yapılan bir sözleşmedir.

Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması ilk şarttır. Ayrıca, rekabet etmeme sözleşmesi eski işverenin korunmasını amaçladığından işverenin korunmaya değer bir menfaatinin bulunması da gerekmektedir.  Bu nedenle, rekabet etmeme taahhüdü, ancak işçinin, işverenin müşteri çevresine veya iş ve üretim sırlarına ait bilgileri kullanarak işverene önemli bir zarar verebilme ihtimalinin bulunduğu hallerde geçerlidir .

Rekabet yasağı sözleşmesine yer bakımından sınırlama getirilmesi gerekir. Yer bakımından sınırlama yapılırken sınırlamanın işverenin fiilen yürüttüğü faaliyet alanını aşmaması gerekir. İşçinin iş gördüğü işletme, yapılan faaliyetler konusunda ne kadar uzmanlaşmışsa, işçinin iktisadi geleceğini hakkaniyete aykırı olarak güçleştirmemek koşuluyla, yasağın etki alanı da o kadar geniş olacaktır.

Rekabet yasağı sözleşmesiyle işçinin ancak rekabet teşkil edecek faaliyetleri yasaklanabilir. Buradaki konu bakımından sınır, işverenin faaliyet alanını oluşturmaktadır. Faaliyetin de alanını hizmet akdinin sona erdiği alana göre belirlemek gerekir. Rekabet yasağı işin türü bakımından işverenin yaptığı faaliyetle doğrudan ilgili işlerle sınırlandırılabilir. Rekabet yasağı, işçinin çalıştığı yerdeki somut görev ve işleviyle sınırlıdır. TBK’nun 445. maddesi rekabet yasağı sözleşmesinin süresinin özel durumlar ve koşullar dışında iki yılı aşamaz. İşbu süre iş sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren başlamaktadır.